Beton, dayanım ve dayanıklılık kriterlerine göre üretilen; ancak dayanıklılık (dürabilite) prensibinin sadece özel ve büyük inşaat projelerinde ciddiye alındığı bir yapı malzemesidir. Üretiminden 28 gün sonra yapılan bir test ile ya da gerekli durumlarda tahribatlı/tahribatsız deney sonuçları ile ölçülen beton dayanımı, yapının servis ömrünü tamamlama yetkinliğini tam anlamı ile göstermemektedir. 100 metre koşan atletlerin maraton koşanlardan daha kaslı ve güçlü olduğu aşikardır, ancak daha dayanıklı olduklarını söylemek zordur.
Yüksek dayanımlı bir beton mu yoksa dayanıklılığı yüksek bir beton mu amacımız olmalıdır?
Bu soruyu cevaplayan bir çok akademik çalışma ve tecrübe mevcuttur. Bu çalışmaların hepsinde su/çimento oranının beton kalitesini belirleyen en önemli parametre olduğu tespit edilmiştir. Su/çimento oranı çok basit bir hesaplama olarak görünse de hesaplamasında çimento cinsi, kullanılan mineral katkı tipi, mineral katkı miktarı, çevresel etki sınıfları dikkate alınmalıdır. Daha doğru bir tabir ile su/bağlayıcı oranını teorik olarak hesaplamak bazı durumlarda zor olabilmektedir. Örnek vermek gerekirse XF2 sınıfında bir betonda cüruf kullanıyorsanız su/bağlayıcı hesabında cürufu dikkate almamanız gerekmektedir. Uçucu kül kullanıyorsanız dikkate alabilirsiniz. Ancak, kullandığınız çimento cinsine göre de su/bağlayıcı hesaplamasındaki bağlayıcı miktarı farklılık gösterecektir.
TS EN 206 ve TS 13515 Standartları’nda çevresel etki sınıflarına göre sınır değerlerde farklılıklar mevcuttur. Tamamlayıcı standart olan TS 13515’in biraz daha esnek olduğu söylenebilir.
Hızlı ve kapsamlı bir analiz yapabileceğiniz excel programı sizinle paylaşılmaktadır.
Programın tasarım ve üretim aşamasında tek başına referans alınmaması ve doğruluğunun standart kapsamında kontrol edilmesi tavsiye edilir. Bu nedenle hiçbir sorumluluk kabul edilmez.